Cennet kokulu kızım,minnak yavrum,aşkların en tatlısı en ballısı en güzeli jujum benimmmm sabah sabah gözlerini açtığında bu sözlerle karşılıyoruz günü bebeğim tam 6 aydır. Sana olan sevgimizi ne baban anlatabilir ne de ben.Bazen tekrar alıp karnıma koyasım geliyor seni desem birazcık anlatabilmiş olurum heralde.(yok henüz böyle bi teknoloji de ondan kurtarıyorsun juju)
İyiki katıldın hayatımıza be kızım,biz yarımmışız da tamamlanmak için seni bekliyormuşuz sen geldin de kocaman bir bütün olduk. Hayatın yollarında yuvarlanan bir sevgi yumağıyız artık. Yuvarlanıp duruyoruz işte kendi çapımızda.Sen geldiğinde 51 cm boyun 3.180 kilonla küçücük minnacıktın.Şimdilerde 68cm boyun 8.400 kilonla minik bi dana oldun.Artık kıpır kıpır kıpırdayan,yattığı yerde iki dk.durmayan oturmak,yürümek,kucakta dolaşmak isteyen meraklı bir minişsin.Büyüyorsun...
Kaşığını kendin tutup yemek istiyorsun,kendi yatağında şirinine sarılıp uyuyorsun,oturup kitaplarına bakıyorsun büyüyorsun..
Ah benim güzel kızım şu aralar evimize doğalgaz yapıldı.Ev altüst oldu.Okulda toplantılarımız babanla çakıştı.Sen aşı oldun.Hepsi üstüste geldi.Gün itibariyle hepsini atlatmış bulunuyoruz. Toplantılar çakışınca eve doğalgazcılar geldi evi onlara bıraktık.Seni de alıp Seroş teyzenlere götürdük.En son onları gördüğünde 4 aylıktın ve onlar evleniyorlardı.Bırakıp çıktık seni.Sen ne akıllı bi bebeksin ki neredeyse hiç tanımadığın kişilerde usluca bizi beklemişin. Uyumuş uyanmışın. iki saat sonra baban seni alana kadar uslu uslu bizi beklemişin.Güzel kızım pazartesi okullar başlıyor.Bakıcı teyzemizle konuşucaz yarın. Bakalım bu duruma nasıl alışıcaz. Daha doğrusu 6,5 ay sonra ben , uzun bir süreyi dışarda senden ayrı nasıl geçireceğim.Buna alışırız juju sen de ben de güçlüyüz kızım.Bağımsız bir insan olmanı isterim. Kendi ayakları üstünde duran,güçlü bir insan olmanı isterim. İşte belki de bu yüzden her türlü duruma alışmanı istiyorum. Kendin uyuyabil,kendin beslenebil kendin olabil.Her arkanı döndüğünde ise ben oradayım,baban önünde.Hayatın yollarında yorulduğunda,tökezlediğinde bize ihtiyacın olduğu her anda yanındayız. Nerede olursan ol,neleri tercih edersen et hep seninleyiz.Sevginin sınırı ve şartı yoktur.
Seninle olan her dakikayı her saniyeyi dolu dolu yaşamaya çalışıyoruz minnak ,biliyoruz ki hiçbir günün geri dönüşü yok. Seninle zaman ne de güzel akıyor minnak,fazlaca hızlı olsa da.
Seni çoooook seviyoruz minnak.Baban da ben de.
Annen
(not:Babanın bilgisayarını çökerttim fotoğrafların hepsi gitti.Yani yedekli de, bilg. olmadığı için fotoğrafını ekleyemedim minnakçığım)
14 Eylül 2012 Cuma
6 Eylül 2012 Perşembe
0-6 ay kullandıklarım...
Kullanıp memmun kaldıklarımdan başlayayım öncelikle...
1.Chicco ev tipi anakucağı; İyiki almışım dediklerimden,özellikle ilk üç ay yanımızdan hiç ayırmadığımız.Hangi marka olursa olsun farketmez sanırım hepside aynı işlevi görür.Ekstra olarak sallanabilme özelliği çok işimize yaradı;ama onun dışında illaki titreşimli olmasına,içinden minik bir battaniye çıkmasına ve hatta öyle cıvıl cıvıl oyuncakları olmasına bile gerek yokmuş.Mp3 çalma özelliğini kullanıyorduk ancak müzikçalardan,bilgisayardan da dinlenilebilir. Üzerindeki ışıklı sesli oyuncaklar neden
sonuç ilişkisi kurabilmeyi öğrenmesinde faydalı olmuştur belki. Ayaklarıyla iyice vuruyordu ki ses çıkabilsin diye.Titreşim özelliğini bi kaç kez kullanmışızdır;çok gazlı olup da ağladığında.Onda da zaten onun bile etkisi olmuyordu. Özellikle ilk üç ay evde her yerde,dışarıda gezmelerde rahatlıkla uyumaya devam etti.Düzeni bozulmadı. 4.ay sonunda ek gıdalara geçişimize hizmet etti kendileri.Şimdilerde mama sandalyesine terfi etmemizle birlikte yavaş yavaş kendisini terk ediyoruz.
Beğenmediğim yanı emniyet kemerinin yeterince uzun ve kullanışlı olmaması.Gerçi emniyet kemerine olan ihtiyaç yaklaşık 3.ayda başlıyor.4.ay da zorunlu hale geliyor;ancak yine de daha kullanışlı olabilirmiş.
Beğendiğim yanı üzerindeki çıkarılabilir sarı-turuncu kısım yıkanılabiliyor.Her ne kadar ben minnak küçükken naylonumsu bişide yatması içime sinmediği için üzerine penye battaniye serip yatırıyorsam da ek gıdaya geçişle birlikte yıkanabilmesi önem kazanıyor. Sallanması,boyutu,yatış ayarı,taşınmasının kolaylığı da beğendiklerim.
2. Oyun halısı;(Tiny Love tekmele oyna)Her ne kadar kızım oyun halısı sayesinde çok kısa sürede nesneleri yakalamayı ve elinde tutabilmeyi öğrenmiş olsada çok da gerekli değilmiş oyun halısı. 2,5 aylıkken dönebilmeyi öğrenmişti zaten ki oyun halısını dönebildikten yaklaşık bir hafta sonra almıştık. Bilmiyorum belki faydası olmuştur gelişimine ama zaten 3-6 ay arası dönemin çoğunu tatilde geçirdik şimdi de içinde durmak istemiyor.Hışırtılı yerleri biraz ilgisini çekiyor o kadar. Zaten bir haftadır desteksiz oturabildiği için hep oturmak istiyor.Onun yerine yere battaniye serip üzerine oyuncaklar koyuyoruz,oturup onlarla oynuyor.
Oyun halımızın beğendiğim yönleri rahatlıkla silinebilmesi,renklerinin gayet dikkat çekici olması.Beğenmediğim yanı tekmele oyna kısmının bir bebeğin rahatlıkla çalıştıramayacağı sertlikte olması.Biz bu kısmı neredeyse hiç kullanmadık,şimdilerde ayrı olarak müzik dinletmek amacıyla kullanıyoruz.
3. Avent-Dr.browns biberonlar; 4.ayda mama desteğine başladık minnak kuzuya. Önceleri sadece pirinç unlu mama veriyordum kaşıkla.Günde iki kez yetiyordu.Sonraları yetmemeye başlayınca formül mama desteği de yapmaya başladım.Formül mama ve pirinçliyi karıştırıp muhallebi gibi yediriyordum.Minnak kuzu daha doğduğu günden itibaren yemek konusunda çook sabırsız bir bebek olduğu için hiç bekletmeksizin ağzına vermek çok zor oluyordu. Ağlıyordu,kızıyordu.Bu nedenle biberonla denemeye karar verdim 5 aylık gibiyken.Önce kabul etmedi. Sonra bir gün yine böyle aceleci tavırlardayken iki biberonunda deliğini büyüttüm. Aventinkini büyütmek ne kelime bardak gibi ağız yapmışım kendilerine.İşte böyle biberona alıştı minnak kuzu.Şimdilerde emmeyi tamamen bırakmak üzere,geceleri mama desteği gündüz ek gıda ile ilerliyoruz.Neyse dönelim asıl konumuza iki biberondan da memmunum; tabii ki emzikleri değiştirmek koşuluyla.İkisi de bpa içermiyor.Hafif esnekler ve çook hafif bulanık görüntüye kavuştular bpa içermediklerinin göstergesiymiş bunlar.
4.Pierre Cardin bebek arabası;Tam yatabilir oluşuyla,çift yönlü kullanımıyla,neredeyse tam kapanır tentesiyle,bagajda az yer kaplamasıyla yeterince övgüyü hakediyor. Hafif sallantılı gitse de,bebek size dönük sürüldüğünde zorlanılsa da çok önemli değil. Minnak kuzu içinde her daim rahat etti diyebilirim.Kapatılıp açılması aslında çok zor olmasa da bebek kucaktayken tek elle yapılamaz gibi.Ben hiç buna gerek duymadığım için bu konuda bişi diyemicem.
5.Prima carrium Bebek bezi; Yeni 4 numaraya geçtik.Çok memmun kaldık.Yalnız kiloya uygun olmadığında yani geçiş dönemlerinde sırta sızdırma problemlerimiz de oldu.
6.Can bebe alt değiştirme örtüsü;Avmlerde,Sahilde,evde,piknikte her yerde.Küçük kazaları önlemek açısından süper.
7. Dalin şampuan;Önce sebamed almıştık,ancak gözlerini yaktı sanki ağlıyordu.Daline geçtik o memmun biz memmun.
8.Otribebe burun aspiratörü;Hayatımızı kurtarıyor diyebilirim.Bir bebeğin en mutsuz ve huzursuz olduğu anlardan biri de burnunun tıkalı olduğu anlar. Sık serum fizyolojiği,çek aspiratörle burnu.Hepsi bu. Mutluyuz,huzurluyuz.
9. Sudocrem pişik kremi;Hiç pişiğimiz olmadı.Önlem amaçlı sürekli kullandım. Ufak çiziklerde de faydalarını gördük.
Kendime kullandıklarım;
1. Bebefox emzirme atleti;Kullandığınız bedenin iki büyüğünü almak gerekiyor duruma göre üç beden büyük de olur:)İlk üç ay sürekli bunları kullandım. Çok memmun kaldım.Sonra pentinin içinde şekillendirici olan yarım atletlerini keşfettim. O da benim için büyük bir keşif oldu. Dışarıda kullanılabirlik açısından,her istediğinizi giyebilmeniz için bunlar daha uygun.
2.Humana-milupa anne çayları; Sütümü artırdı mı içmesem de aynı süt olur muydu bilemiyorum. Yalnız özellikle humanayı içtiğim dönemde hergün duş almama rağmen kendi kokumdan bile kaçmak istiyordum diyebilirim:)
1.Chicco ev tipi anakucağı; İyiki almışım dediklerimden,özellikle ilk üç ay yanımızdan hiç ayırmadığımız.Hangi marka olursa olsun farketmez sanırım hepside aynı işlevi görür.Ekstra olarak sallanabilme özelliği çok işimize yaradı;ama onun dışında illaki titreşimli olmasına,içinden minik bir battaniye çıkmasına ve hatta öyle cıvıl cıvıl oyuncakları olmasına bile gerek yokmuş.Mp3 çalma özelliğini kullanıyorduk ancak müzikçalardan,bilgisayardan da dinlenilebilir. Üzerindeki ışıklı sesli oyuncaklar neden
sonuç ilişkisi kurabilmeyi öğrenmesinde faydalı olmuştur belki. Ayaklarıyla iyice vuruyordu ki ses çıkabilsin diye.Titreşim özelliğini bi kaç kez kullanmışızdır;çok gazlı olup da ağladığında.Onda da zaten onun bile etkisi olmuyordu. Özellikle ilk üç ay evde her yerde,dışarıda gezmelerde rahatlıkla uyumaya devam etti.Düzeni bozulmadı. 4.ay sonunda ek gıdalara geçişimize hizmet etti kendileri.Şimdilerde mama sandalyesine terfi etmemizle birlikte yavaş yavaş kendisini terk ediyoruz.
Beğenmediğim yanı emniyet kemerinin yeterince uzun ve kullanışlı olmaması.Gerçi emniyet kemerine olan ihtiyaç yaklaşık 3.ayda başlıyor.4.ay da zorunlu hale geliyor;ancak yine de daha kullanışlı olabilirmiş.
Beğendiğim yanı üzerindeki çıkarılabilir sarı-turuncu kısım yıkanılabiliyor.Her ne kadar ben minnak küçükken naylonumsu bişide yatması içime sinmediği için üzerine penye battaniye serip yatırıyorsam da ek gıdaya geçişle birlikte yıkanabilmesi önem kazanıyor. Sallanması,boyutu,yatış ayarı,taşınmasının kolaylığı da beğendiklerim.
2. Oyun halısı;(Tiny Love tekmele oyna)Her ne kadar kızım oyun halısı sayesinde çok kısa sürede nesneleri yakalamayı ve elinde tutabilmeyi öğrenmiş olsada çok da gerekli değilmiş oyun halısı. 2,5 aylıkken dönebilmeyi öğrenmişti zaten ki oyun halısını dönebildikten yaklaşık bir hafta sonra almıştık. Bilmiyorum belki faydası olmuştur gelişimine ama zaten 3-6 ay arası dönemin çoğunu tatilde geçirdik şimdi de içinde durmak istemiyor.Hışırtılı yerleri biraz ilgisini çekiyor o kadar. Zaten bir haftadır desteksiz oturabildiği için hep oturmak istiyor.Onun yerine yere battaniye serip üzerine oyuncaklar koyuyoruz,oturup onlarla oynuyor.
Oyun halımızın beğendiğim yönleri rahatlıkla silinebilmesi,renklerinin gayet dikkat çekici olması.Beğenmediğim yanı tekmele oyna kısmının bir bebeğin rahatlıkla çalıştıramayacağı sertlikte olması.Biz bu kısmı neredeyse hiç kullanmadık,şimdilerde ayrı olarak müzik dinletmek amacıyla kullanıyoruz.
3. Avent-Dr.browns biberonlar; 4.ayda mama desteğine başladık minnak kuzuya. Önceleri sadece pirinç unlu mama veriyordum kaşıkla.Günde iki kez yetiyordu.Sonraları yetmemeye başlayınca formül mama desteği de yapmaya başladım.Formül mama ve pirinçliyi karıştırıp muhallebi gibi yediriyordum.Minnak kuzu daha doğduğu günden itibaren yemek konusunda çook sabırsız bir bebek olduğu için hiç bekletmeksizin ağzına vermek çok zor oluyordu. Ağlıyordu,kızıyordu.Bu nedenle biberonla denemeye karar verdim 5 aylık gibiyken.Önce kabul etmedi. Sonra bir gün yine böyle aceleci tavırlardayken iki biberonunda deliğini büyüttüm. Aventinkini büyütmek ne kelime bardak gibi ağız yapmışım kendilerine.İşte böyle biberona alıştı minnak kuzu.Şimdilerde emmeyi tamamen bırakmak üzere,geceleri mama desteği gündüz ek gıda ile ilerliyoruz.Neyse dönelim asıl konumuza iki biberondan da memmunum; tabii ki emzikleri değiştirmek koşuluyla.İkisi de bpa içermiyor.Hafif esnekler ve çook hafif bulanık görüntüye kavuştular bpa içermediklerinin göstergesiymiş bunlar.
4.Pierre Cardin bebek arabası;Tam yatabilir oluşuyla,çift yönlü kullanımıyla,neredeyse tam kapanır tentesiyle,bagajda az yer kaplamasıyla yeterince övgüyü hakediyor. Hafif sallantılı gitse de,bebek size dönük sürüldüğünde zorlanılsa da çok önemli değil. Minnak kuzu içinde her daim rahat etti diyebilirim.Kapatılıp açılması aslında çok zor olmasa da bebek kucaktayken tek elle yapılamaz gibi.Ben hiç buna gerek duymadığım için bu konuda bişi diyemicem.
5.Prima carrium Bebek bezi; Yeni 4 numaraya geçtik.Çok memmun kaldık.Yalnız kiloya uygun olmadığında yani geçiş dönemlerinde sırta sızdırma problemlerimiz de oldu.
6.Can bebe alt değiştirme örtüsü;Avmlerde,Sahilde,evde,piknikte her yerde.Küçük kazaları önlemek açısından süper.
7. Dalin şampuan;Önce sebamed almıştık,ancak gözlerini yaktı sanki ağlıyordu.Daline geçtik o memmun biz memmun.
8.Otribebe burun aspiratörü;Hayatımızı kurtarıyor diyebilirim.Bir bebeğin en mutsuz ve huzursuz olduğu anlardan biri de burnunun tıkalı olduğu anlar. Sık serum fizyolojiği,çek aspiratörle burnu.Hepsi bu. Mutluyuz,huzurluyuz.
9. Sudocrem pişik kremi;Hiç pişiğimiz olmadı.Önlem amaçlı sürekli kullandım. Ufak çiziklerde de faydalarını gördük.
Kendime kullandıklarım;
1. Bebefox emzirme atleti;Kullandığınız bedenin iki büyüğünü almak gerekiyor duruma göre üç beden büyük de olur:)İlk üç ay sürekli bunları kullandım. Çok memmun kaldım.Sonra pentinin içinde şekillendirici olan yarım atletlerini keşfettim. O da benim için büyük bir keşif oldu. Dışarıda kullanılabirlik açısından,her istediğinizi giyebilmeniz için bunlar daha uygun.
2.Humana-milupa anne çayları; Sütümü artırdı mı içmesem de aynı süt olur muydu bilemiyorum. Yalnız özellikle humanayı içtiğim dönemde hergün duş almama rağmen kendi kokumdan bile kaçmak istiyordum diyebilirim:)
3 Eylül 2012 Pazartesi
6 AYLIK OLDUK BİLE...
Minnak kızımız 6 aylık olacak iki gün sonra. En son yazdığım yazıdan sonra yazları evinde oturamayan insanlar olarak gezintilere devam ettik tabii ki de.Bu kez öncelikli rotamız Ankara oldu.Dayıcığımız,nönü yengemiz,minnoşumuzla hasret giderdik.Defne bebişi Gabi teyzoşun karnında sevdik.Meloş Teyzoşlara gidip yaramazlıklar yaptık.Gogo teyzoşlara gidip kalabalıklara karıştık.Mis gibi erik suyunu çok sevdik.Hüp diye hüplettik.Esroş teyzoşla akşam sohbeti ettik.Bol bol alışveriş merkezi gezip anneciğin gözünü doyurduk.Minnak kızın ihtiyaçlarını aldık.E arada bir anneyede bikaç bişi aldık.
Babiş arabanın klimasını yaptırdı ve bir hafta kadar Ankara'da kaldıktan sonra halacığımızın yanına Antalya'ya yöneldik.On iki gün gezdik,tozduk,eğlendik,deniz,kum güneş yaptık.Hasret giderdik. Minnak kuzu denize bayıldı. hiç sesini bile çıkarmadı. Üstü gölgelikli bir simit alarak,minnak kuzuyu içine koyup attık denize. Dalga yüzüne vurmuş,ağzına su girmiş hiiç umrunda olmadı pek keyifliydi pek.Denizden çıkınca serilip şezlong altında sereserpe yatışı hele oooh görülmeye değerdi.Bize hiiç problem çıkarmadı,her şeye uyum sağladı.Acıkmadığı sürece.E bizde ona göre önlem alıp her gittiğimiz yere mama,su,ek gıda götürüyorduk.Akşam 22.00de de eve döndüğümüz oldu 23.00de de. Yine de bize uydu.Uyku saatlerinde dışarda bebek arabasında uyudu.Evde bazen koltukta,bazen yatakta idare etti.Kaoş abisiyle aralarından su sızmadı.Hayranlıkla onu izledi,ona güldü.Her ne kadar Kaoş abisine göre,minnak kuzu onu güldürüyor olsa da.Minnak kuzunun uyuduğu anlarda monopoly oynadık. Kredi kartları için geri neden para ödediğimizi anlatmaya çalıştık,çalıştık da çalıştık.:))En sonunda kredi kartı falan istemediğine karar verdi.Anladı galiba:)Kumlara bulanmadan arabaya binebilmek adına denemediği yöntem kalmadı.Doktor derdime bir çare şarkısı eşliğinde bol bol güldük.Mıktar seniii.
On iki günün ardından tekrar Ankara'ya geldik.Egoşumuzda tatilden gelmişti.İki gün daha kaldık vee eve dönüş yaptık.Bir haftadır evimizdeyiz. Tabii bu arada ek gıdaya son sürat devam ettik.Her yerde her mekanda. Minnak kuzunun artık belli bir yemek rutini de oluştu sayılır.En azından şimdilik. Sabah 9.00 kalkış ve 9.30 gibikahvaltı.Kahvaltı da peynir,iki günde bir yumurta sarısı, pekmez,ıhlamur.Bi de cicibebeyi ıhlamurla ıslatıp lapa yapıyorum ama onu pek yemiyor. 11.00de sabah uykusu 12.00 gibi kalkış 12.30 gibi çorba(havuç,patates,kabak,pirinç,irmik,brokoli,ıspanak..)Ispanaklıyı pek sevmedi galiba.Bir de tel süzgeçten geçirince de çok sevmedi ama yedi.Ama bunların dışında mımmm öyle bi yiyor ki elinden alacak varmış gibi. Çorbayı seviyor yani. 13.00 gibi uyku 14.00 gibi uyanış ve meyve(muz,şeftali,armut,erik,üzüm,kayısı,karpuz,elma..)Erik çok lifli geldi galiba pek sevmedik. Armuta bayıldık.Genel olarak meyveyle aramız eh fena değil. Ve son olarak 16-17 gibi yoğurt(iki günük falan günlük sütle yapılmış) bayılarak yiyor. En azından şimdilik. Ek gıda işine bodoslama dalmıştım öyle de gidiyor.Bazen kendi yediğimiz yemeklerden azcık veriyorum,kahvaltıda kaşardan falan.Napiim istiyor.Akşam yatarken mama.Akşam 8-9 arası uyuyor,gece bi kez kalkıp mama içiyor.Sabah 6-7 civarı mama içiyor.9.00 da tamamen uyanıyor.Hala kendi kendine uyuyor.Tatildeyken bazenleri ayakta sallamış olsakta çok alışmadı galiba.Ama tabii bazen yatağını sallamamız gerekebiliyor.Düzeni şaşarsa çılgına dönüyor.Genelde huzurluyuz,arada gece uyutmucak kadar huzursuz. İşte böyle devam ediyor hayat.Bugün işe dönüş günüydü.Yaklaşık bir saat kadar olsa da. Bakalım nasıl olacak bundan sonrası için.
Evimize kombi takılacak,benim okul durumum belli değil,bebişe nasıl kimin bakıca da belli değil bi karışık bişiler işte...Bakalım hayırlısı.
Etiketler:
6 aylık bebek,
bebekle tatil,
ek gıda,
gezi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)