1. Yürüteç; Bu konuda iki farklı görüş var.
Uzmanların söyledikleri yürüteç kullanılmaması gerektiği yönünde. Yürüteç kullanıldığında bebekler yürümeyi değil yürüteci sürmeyi öğreniyorlarmış.Hatta yürüteç kullanan bebekler koltuklatından tutulup yürütülmeye çalışıldığında parmak uçlarıyla sanki itmeye devam ediyor gibi oluyorlar. Gerçekten de dikkat ettiğimde yürüteç içinde adım atmadığını sadece yürütece yön vermek için ayaklarını halının üzerinde sürüdüğünü de bizzat gördüm.Bu durumda bebeklerin yürümelerini geciktiriyormuş.Öncelikle öğrendikleri yanlışı unutup yerine yeni bir öğrenme koymaları gerekiyor.Yani hiç yürütece konmayan bebeklerden bir adım gerideler.Bunların pek çoğunu yürütece koymadan önce de biliyordum.
İkinci görüş ise;yürütece koyarsan bebeği,o kendi kendine etrafı incelerken sen de ev işlerini,okul işlerini halledebilirsin. Aynı zamanda yürüteçle ulaşabileceği mekanları kontrol edip oralardaki tehlikeli eşyaları kaldırıp yahut güvenli hale getirip aklının onda kalmasını engelleyebilirsin.Bu da etrafında bebeğini bırakabileceği birileri olmayan annelerin görüşü.E haliyle ben ikinci görüşe giriyorum. 6,6 buçuk aylıktan önce omurga yapıları tam olarak yürümeyi desteklemediği için yaklaşık 7 aylıkken yürütece koymuştum.10 aylık civarında emeklemesini çok istediğim için yürütece koymamaya başladım. Oyuncaklarını dağıtıp bebiyide yere oturtuyordum. Sonra da emeklemişti işte. Şimdilerde rahatlıkla tutunup kalkıyor,emeklediği içinde çok nadir yürütece koyuyorum. özellikle ev süpürürken falan. Emekleyerek her yere giriyor.Çekmeceleri döküyor,gereksiz yerlerde(sandalyeyi kendine çekerek gibi) ayağa kalkmaya çalışıyor,çöpe gidiyor,ne bulsa ağzına atmaya çalışıyor vs. İşte bunun için işim varsa ve ilgilenemeyeceksem yürütece koyuyorum.Yürüteç gerekli mi? Bizim yürütecimiz kuzenimizden,Kaoşun.Olmasaydı alır mıydım,bilmiyorum.Ama bence o altı yedi aylık dönemlerinde ona özgürlük sağlıyor. Anne içinde az biraz rahatlık oluyor. Bence çok da bir problem yaratmıyor,fazlaca konulmadığı müddetçe ki onca çocuk yürüteçle büyüyor da hiç bi şey olmuyor.Annem 30 yıl önce beni de koymuş,bişey olmamış. Yaa neredeyse insanlık tarihi kadar eski bu yürüteç meselesi:)))
Bu arada bizimki Pilsanın bir modeli.Mamalove. Kademeli. Kademeli olması çocuğun boyuna göre ayarlamanız açısından önemli.Bir de önünde mama sandalyesinin önündeki yer gibi genişçe tepsisi var.Üzerinde org falan vardı biz çıkardık. Şimdi orası boş ve oldukça işlevsel. Kahvaltı yaparken filan,o önceden yapmış olmasına rağmen bir şeyler yemek istiyorsa önüne koyuyorduk,bir de oraya kitap falan koyup onunla ilgilenmesini sağlıyorduk.Tepsilisi güzel yani,işlevsel.
2.Mama sandalyesi;Bizimki yine kuzenimizden bu sefer ki Egoşun.Kraft marka. Biraz irice kendisi. Çift tepsili,kademeli,silinebilir naylon kumaş.
Özelliklerin kullanımı açısından baktığımızda açıkçası yükseklik kademesini hiç kullanmadık,yüksekliği bizim için ideal,sandalyeye oturduğumda rahatlıkla yedirebiliyorum(pek oturmuyorum ama)tepsisinin çıkarılıp masaya yaklaşma özelliği sanırım yok,hoş olsaydı da masaya ancak bizim sandalyeler sığıyor bebininkini sığdırmak oldukça zor:)Bu özellik olsaydı ilerleyen aylarda iyi olabilirdi;ancak ikeanınki gibi masaya sıfırlanabiliyorsa.
Çift tepsili olma özelliğinden sözedersek;aslında önemli olan iki tepsi ya da tek tepsi değil,önemli olan tepsinin yerinden çıkabilmesi.Tepsi bazen tabak görevi gördüğü için mutlaka yıkanması gerekiyor.Hatta her yemekten sonra mutlaka yıkanması gerekiyor. İşte bunun içindir ki tepsi çıkabilmeli,musluğun altında ohh mis gibi yapılabilmeli. Şimdi bizim bir de ikea mama sandalyemiz var,bunun tepsisi bir adet ama çıkabiliyor;gayet kullanışlı.Çıkar yıka tak.
Kumaşının silinebilir olması , olmazsa olmazlardan bence. Yıkanabilir olması falan değil,silinebilir olması önemli. Her yemek olayından sonra silmek gerekiyor çünkü.
Mümkün olduğunca girintili çıkıntılı yeri olmamalı ki oralara yiyecek kaçmasın;çünkü sözkonusu bebeğin yemek yemesi olunca o minik eller her yere girebildiği için en ufak noktalara dahi yemek bulaşabiliyor.
Emniyet açısından pratik olması adına,bacaklrının arasındaki tutucunun olması da önemli bence. Sadece emniyet kemeri ile olabilecek bir şey değil. Hem her seferinde emniyet kemerini bağla,çıkar pek pratik gözükmüyor.Bebeği de sıkar bu olay. Bu aparat olduğu için(zaten çoğu mama sandalyesinde vardır diye düşünüyorum)hiç emniyet kemeri kullanmadım. Ancak bu aparatın bebeklerin rahatı için bacaklarını sıkışturmaması gerekiyorr. Bazıları çok dar olabiliyor çünkü.
Yatış kademeleri;bazı modeller 0 aydan itibaren kullanılabiliyor.İlk 5 aya kadar anadizi şeklinde sonrasında mama sandalyesi olarak.Bunların yatış pozisyonları da tam yatarlı oluyor. Yani böylece ayrıca anadizine ihtiyacınız kalmıyorAslında güzel bir özellik Chicconun böyle bir modeli olduğunu biliyorum.Bir de Kraft'ın dondysi var bildiğim.Şu hem beşik hem mama sandalyesi olan modeli.Bunların dışında pek çok markanın da vardır. Chicconunkine bizzat bakmıştık.Gayet kullanışlı.En çok tutulan Chicco Poly modelinin tam yatarlısı şeklindeydi. Anadizi almak istemiyorsanız kullanışlı olabilir. Ancak dondolino için biraz hantal ve zahmetli diyorlar ben görmedim,yorum yapamayacağım.Ancak sallanmadan uyumayan,gazlı bir babağiniz varsa uygun olabilir.Kumaşı silinebiliyor mu?Yüksekli ayarı yeteli mi?Çıkarılabilir tepsisi var mı bilmiyorum.Bunlar varsa kolaylıkla yerinden hareket ettirilebiliyorsa uygundur bence.
Tepsi üzeri oyuncak;bizim kullandığımız da olan bir özellik;ancak ben oyuncakları hiç takmadım.Bence mama sandalyesi yemek yemek içindir.Oyuncağa gerek yok yani.Hem bebekte yanlış bir algı oluşturabilir. Oyun oynayacaksak da fırınla,tencere tavayla oynuyoruz.Ya da şarkı falan söylüyoruz.Özellikle buzdolabı süsleri oldukça kurtarıcı oluyor kriz durumlarında:)
İkeanın mama sandalyesi için oldukça kullanışlı ve yeterli diyebilirim.Yalnız bebek çok iri bir bebekse sığmayabilir.Kızım 11 kilo civarında ve şimdilik çok rahat gözüküyor;ancak sadece dik pozisyonda olduğu için 6 aylıktan sonra içine oturtulabilir. Anadiziniz varsa ve 4 aylıktan sonra ek gıdaya geçmişseniz bu aralıkta anadizinde idare edilebiliyor.Belki anadizinde durmadığı aynı zamanda çok dik duramadığı bir 15 günlük süreç oluyor onda da idare edebilim derseniz problem yok.6 aydan sonra bir süre minderiyle birlikte kullanılırsa daha iyi olur sanki. Bizimki şimdi minderiyle birlikte sığmıyor.Bu sandalyenin kurulumu,çıkarması çok pratik. Ayrıca yanınızda her yere götürebilirsiniz. Güvenlik açısından kemeri var ama çok basit bir kemer. Çook hareketli bir bebek değilse güvenliği yeterli.Zaten backlarının ara kısmında aparat var o yeterli.Temizliği açısından kumaşı falan olmadığı için hooop siliveriyorsunuz tamam.Pratik ve yeterli.Ancak hani mutfakta o sürekli içinde otursun ben de işimi falan yapayım,yanından sık sık ayrılayım diyorsanız belki biraz(ama az) güvenlik açısından sıkıntı yaratabilir. Ama ben bebeği mama sandalyesinde fazla tutmuyorum.Nasıl ki biz yemek masasında saatlerce oturmuyorsak onuda oturtmamalıyım diye düşünüyorum. Ama tabii yürüteçe koyuyorum:)))NApiim. Ya da yere.Daha güvenli ve daha zevkli bence.Oranın sadece yemek yemek amaçlı olduğunu düşünüyor olmalı ki mama dediğimde oraya yöneliyor.
3.Dalin sıvı deterjan-yumuşatıcı; Önceleri dalan roxy kullanıyordum ve yumuşatıcıya bile gerek kalmıyordu.Ancak leke çıkarmada pek etkili gelmediği için Dalin'e geçtim. Dalinin de çok farklı olduğunu söyleyemem.Mutlaka üşenmeden lekelenmiş olan çamaşırı hemen suya bastırmak gerekiyor.Özellikle ek gıdaya geçişle birlikte lekeli çamaşır sayısı giderek artıyor.Bunun için bazı dış kıyafetleri için leke çıkarıcı kullanıyorum artık. Yoksa giyecek kıyafeti kalmayacak da:))Yumuşatıcı da yumuşatıcı işte aynı. Bazen bi iki çamaşını bizimkiyle yıkıyorum artık.İlerde vücudu alışamaz,alerji olabilir düşüncesiyle.
4.Dalin şampuan;Doğduğundan bu yana Dalin kullanıyordum;ancak elimizdeki bitince Nönü'nünde Egoş içim geçeceği parabensiz olduğu söylenilen Johnsons baby'e geçmeyi düşünüyorum.Kepek falan olursa değiştiririm artık.Bir de kremli olması gerekecek gibi:)
5.Otribebe burun aspiratörü;Hala kullanmaya devam ediyoruz,çok memmunuz.
6.Chicco tırnak makası,tarağı,fırçası;Bebi çok kıpırık olduğu için tırnaklarını kesmekte ne kadar zorlansam da bebeklikten bu yana alıştığı için pratik bir şekilde kesebiliyorum.Tarak ve fırçadan da memmunum.Saçları uzadıkça daha iyi göreceğim.
7.Dalin açılı mama kaşığı;Böyle ağıza doğru açılı olanlardan.Kendisi tutuyor,yemekten alıyor hooop ağzına atıveriyor. Bebek için çok pratik bir icat. Dedesi çook önceden almıştı.Çatal ve kaşık set olarak.Vay be zaman ne çabuk geçmiş,dedesi de iyiki almış.
8.Nuby damla akıtmaz bardak;İçine suyu koyup ortalığa bırakıyorum.Akıtmadığı için devrildiğinde falan sorun olmuyor. Tutma kulpları da kullanışlı.Ancak biraz içine çektiği başlık kısmı kaba olduğu için ilk başlarda zorlanıyordu.Şimdilerde biraz daha alıştı.
9.Minik tencere-tava;Ek gıdaya geçişte minik tencere ve tava çok kullanışlı oluyor.Bir kap yemeği koca bir tencerede pişirmek ya da ısıtmak pek de kolay olmazdı sanırım. İçi seramik kaplılardan almıştım.Migros'tan.Mor renkli.Çok şirinler. Memmunum.
10.Huggies gold bebek bezi; 10 aya kadar prima kullandıktan sonra, kuzenimin tavsiyesi ile Huggies Gold'a geçiş yaptım. Tam da diş çıkarıyordu bebi,pişik oluyordu,ishaldi,sırtına kadar kaka çıkıyordu.Huggies'e geçtikten sonra hiç sırta çıkma problemi yaşamadık.Sanırım arkasındaki lastik önlüyor. Pişik olayı da geçti;ama bezden önce geçmek üzereydi zaten.Şimdilik başka pişik olayı yaşamadık.Prima'ya göre biraz daha şişkin duruyor ve sanki daha az sıvıyı tutuyor.Çünkü sabah kalktığında neredeyse ıslak oluyor.Prima öyle olmuyordu ama.Genel anlamda memmunuz.
11.Pierre Cardin bebek arabası;Genel olarak iyi diyebilirim. Hafif, baston şeklinde ve pratik oalrak katlanıyor,arabanın bagajına rahatlıkla sığıyor,çift yönlü(çok da gerekli değil),Tentesi neredeyse tam kapanıyor(bebekken güzel bir özellikti),tam yatıyor,alt sepeti yeterli,sürülüşü iyi.Ancak biraz darlaşmaya başladı.Ön varı çıkabiliyor,ortamı daraltmamak adına hiç takmadık diyebilirim.Genel anlamda pratik yani. Biraz dandiklik yapabiliyor arada o kadar da olur. Bu da Egoşumuzun.Alsaydık,Chicco liteway alacaktım;araştırmalarım sonucu benzer özelliklerin olduğu bir kullanışlı bir ürün. Yalnız sanırım çift yönlü kullanılamıyor(o da sadece güneşli günlerde gerekli olabilen bir özellik ama bu seferde tekerlekler sorun çıkarabiliyor sürüm zorlaşabiliyor) bir de iki tekerleği tek olduğu için sokaklardaki ızgaralara takılabiliyormuş o da çok önemli değildi bence.
12.Sudocrem;Doğduğundan bu yana kullandıklarımdan.Yeterince iyi. Bunun dışında bazen unibaby kullanıyoruz. O da iyi gibi.Yani şöyle diyeyim ki;iki kez pişik oldu ikisinde de diş çıkardı. Bu dönemde de pişik kremlerinin pek faydası olmadı;ama bunların dışında pişik olmasını önlemiş midir bilmiyorum. Pişik olduğu dönemlerde de her gün yarım saat kadar leğene oturtup oyuncaklarını da önüne verdim,çinko oranı yüksek bir kremle hametanı karıştırıp sürdüm,yalnız ikinci pişik olduğunda sudocrem kalmamıştı o olsaydı belki de daha kısa sürede geçebilirdi yani.Son olarak da unibaby yenidoğan ıslak mendili kullaıyor olmama rağmen ıslak pamuğa geçtim,kakadan sonra mutlaka yıkadım. Dört beş günde geçti.Özellikle ikinci olduğunda neredeyse kesik şeklinde pişiği vardı.
Bunların dışında Arzum'un kulaktan ateşölçerini kullanmaya devam ediyoruz.İyi gibi.Şüpheliyim. Nemlendirici olarak Medicana'yı kullanıyoruz ondan da memmunuz. Önemli olan su bitince durmalı bence. Bu da duruyor.Ortamı ıslatmıyor.Fazla çalıştırınca oda soğuyor bu da nemlendiricilerin genel özelliği sanırım.Zaten çok nadir çalıştırıyoruz.
12.Chicco Eletta oto koltuğu;Şu Ankara'dan yeni aldığımız. Çok fazla kullanmadığımız için çok fazla da yorum yapamam;ancak kullandığımız kadarıyla -en azından Ankara'dan buraya kadar geldik yani- yatış pozisyonu çok iyi,bebi içinde çok rahat etti, öyleki hemen uyumuştu.Yatış ayarını yapmak açısından da pratik.Kumaş yapısı da güzel,çıkabiliyor mu bilmiyorum.Emniyet kemeri ayarı kullanım açısından normal düzeyde. Yüksekliği gayet yeterli,hatta fazla bile.Bebinin başı değiyor dışarıdan içine koyarken o derece yani. Bebi içinde çok rahat ediyormuş gibi görünüyor. Ayrıca ferahlık açısından baktığımızda da gayet kullanışlı.Güvenlik sertifikaları da yeterli. Aradığım özellikler şunlardı;Yatış pozisyonu mümkün olduğunca fazla olsun(uzun yol çok yaptığımız için) ve kolay yatırılabilsin(baktıklarımız arasında iki model bu kadar iyi yatıyordu),güvenli olsun(römer gibi olamaz tabii ki ama yeterli),izofikse gerek yok(sürekli takıp çıkarmıcaz,emniyet kemeri de yeterli),biraz geniş olsun(içinde sıkılmasın) ve etrafı görebilsin.Kumaşı çok terletmesin(Kumaşı için de terletirse yazlık kılıf alırız artık.Zaten çok terleyen bir çocuk değil,bir de klima var nasıl olsa).
Başka başkaaaa...Başka aklıma gelmiyor şimdilik;ama gelirse ekleme yaparım mutlaka.
20 Şubat 2013 Çarşamba
16 Şubat 2013 Cumartesi
gece gece fıstık ezmesi....
Sevgili minnak'ın dün Selmoş teyzesinde öğrenme konusu fıstık yapmakmış. Ben sonumu bildiğim için fıstık yapmayı da öğrenmeyiversin canım demiştim oysaki:)
Yeni bir beceri edinen minnak bunu hemen uygulamak istemedi mi istedi tabiiki.Hemen dediysem öyle hemen eve gelir gelmez değil düşünmüş taşınmış genelde her yeni beceriyi uygulama saati gibi gece saatlerini seçmiş kendisi Bu saatin 4.30 olacağını nereden bilebilirdik ki.Gece gece önce bir iki mırın kırınla başlayan yatak içi kıpraşmaları giderek artınca,uykuya aç gözlerimizle(ben de neyime gerekse saat 6.45 de kalkıcak olmama rağmen 2 ye geliyordu yattığım)yanımıza alıverdik. Tabii minnak anneyle babanın güvenli sıcaklıklarında önce hafiften mayışır gibi olduysa da 5dk içinde gözler faltaşı kıvamında açıldı. Açılmayla birlikte kıpır kıpır fırıldak oluverdi kendisi.Yatağın dört kenarından toplayıp toplayıp yatırmaya çalışsakta kendini ikna edemedik. Tamam peki dedik,uyumucakmış saygı duyduk,çocuk merkezli eğitim dedik.(E onun gözleri faltaşıydı ama benimkiler kapalı kutuydu canım.) Minnak'ı ortaya oturduktan sonra yarı uyur yarı uyanık uyumaya koyulduk. 5dk sonra her zamanki gibi minik parmaklar önce göze,sonra buruna,sonra saçlara doğru yol aldı,çekiştirildi,yolundu;En azından saçı,kulağı tanıyor diye sesimi çıkarmadım:) Sonra akşam yapmadıydı belki yapar deyip anne kişisi tarafından "fıstık" sözünün söylenmesiyle minnakta "fıstık" yaptı. Ayyy ne de güzeldi.Ne de tatlıydı,kerpeten parmakların fıstık diye yanakları sıkıştırması.Hemen ardından bebi kişisi tekrar fıstık yaptı.Evet evet kesin öğrenmişti. Bebi kişisi durmadı tekrar tekrar...Bir süre sonra bozuk plak olayına döndü iş. Bir de ne fıstık ne fıstık yengeç kolu fıstığı. İki minnak parmak arasına bir dirhem et parçası sıkıştırılarak suyunu çıkarıncaya kadar sıkarak fıstık. Canı acıyan zavallı anne kişisi yatakta kaçıcak yer aradı ama yoktu. Arkamı döndüm,saçıma fıstık,yanıma döndüm koluma fıstık,fıstık da fıstık işte oldum fıstık ezmesi. O ara nasıl olduysa hafiften içim geçmiş..Bir rüya gördüm bebi fıstık yapmaya devam ediyormuş,yüzümü hissetmez oluyormuşum,kıpkırmızı oluyormuş falan. Gözlerimi açtığımda bebi hala uyanıktı,tam 6.40'ta uyudu ben de 6.50'de kalktım. Ne geceydi ne geceydi. Tabii uyanık anne kişisi fıstık yapma olayından bi daha hiç bahsetmedi,özellikle babaya fıstık deyince ona yapmayınca bu beceriyi unuttursa da olurdu.
Çak çak yaparken de bazen kafaya kola çaktığı oluyodu da gelen gideni aratırmış bu bir .
Bu minnağa hamur yoğurmayı falan hiç öğretmemeli,mazallah gece gece ekmek yapmaya falan kalkar bu da ikiii.(bu yazı perşembe gününe aittir bu da üüüç)
Yeni bir beceri edinen minnak bunu hemen uygulamak istemedi mi istedi tabiiki.Hemen dediysem öyle hemen eve gelir gelmez değil düşünmüş taşınmış genelde her yeni beceriyi uygulama saati gibi gece saatlerini seçmiş kendisi Bu saatin 4.30 olacağını nereden bilebilirdik ki.Gece gece önce bir iki mırın kırınla başlayan yatak içi kıpraşmaları giderek artınca,uykuya aç gözlerimizle(ben de neyime gerekse saat 6.45 de kalkıcak olmama rağmen 2 ye geliyordu yattığım)yanımıza alıverdik. Tabii minnak anneyle babanın güvenli sıcaklıklarında önce hafiften mayışır gibi olduysa da 5dk içinde gözler faltaşı kıvamında açıldı. Açılmayla birlikte kıpır kıpır fırıldak oluverdi kendisi.Yatağın dört kenarından toplayıp toplayıp yatırmaya çalışsakta kendini ikna edemedik. Tamam peki dedik,uyumucakmış saygı duyduk,çocuk merkezli eğitim dedik.(E onun gözleri faltaşıydı ama benimkiler kapalı kutuydu canım.) Minnak'ı ortaya oturduktan sonra yarı uyur yarı uyanık uyumaya koyulduk. 5dk sonra her zamanki gibi minik parmaklar önce göze,sonra buruna,sonra saçlara doğru yol aldı,çekiştirildi,yolundu;En azından saçı,kulağı tanıyor diye sesimi çıkarmadım:) Sonra akşam yapmadıydı belki yapar deyip anne kişisi tarafından "fıstık" sözünün söylenmesiyle minnakta "fıstık" yaptı. Ayyy ne de güzeldi.Ne de tatlıydı,kerpeten parmakların fıstık diye yanakları sıkıştırması.Hemen ardından bebi kişisi tekrar fıstık yaptı.Evet evet kesin öğrenmişti. Bebi kişisi durmadı tekrar tekrar...Bir süre sonra bozuk plak olayına döndü iş. Bir de ne fıstık ne fıstık yengeç kolu fıstığı. İki minnak parmak arasına bir dirhem et parçası sıkıştırılarak suyunu çıkarıncaya kadar sıkarak fıstık. Canı acıyan zavallı anne kişisi yatakta kaçıcak yer aradı ama yoktu. Arkamı döndüm,saçıma fıstık,yanıma döndüm koluma fıstık,fıstık da fıstık işte oldum fıstık ezmesi. O ara nasıl olduysa hafiften içim geçmiş..Bir rüya gördüm bebi fıstık yapmaya devam ediyormuş,yüzümü hissetmez oluyormuşum,kıpkırmızı oluyormuş falan. Gözlerimi açtığımda bebi hala uyanıktı,tam 6.40'ta uyudu ben de 6.50'de kalktım. Ne geceydi ne geceydi. Tabii uyanık anne kişisi fıstık yapma olayından bi daha hiç bahsetmedi,özellikle babaya fıstık deyince ona yapmayınca bu beceriyi unuttursa da olurdu.
Çak çak yaparken de bazen kafaya kola çaktığı oluyodu da gelen gideni aratırmış bu bir .
Bu minnağa hamur yoğurmayı falan hiç öğretmemeli,mazallah gece gece ekmek yapmaya falan kalkar bu da ikiii.(bu yazı perşembe gününe aittir bu da üüüç)
11 Şubat 2013 Pazartesi
Veni,vidi,gezi,mezi...
Gittik,gördük,gezdik,geldik.........Bir tatili daha hızlıca bitirdik. Tatilimizin ikinci haftasında minnak kuzunun biraz daha iyi olmasının ardından Ankara yolculuğuna çıktık. 6 günlük kısa bir tatil yaptık. Pek bir hızlıydı,hiç bir şey anlamadık.Şöyle ki en son bulaşık makinesini kapatıp çıkmıştım,geldiğimde aynı yerden devam ederken buldum kendimi. Sanki hiç zaman geçmemiş gibiydi. Evet çok yorulduk,evet eve dönünce bir sürü iş güçle boğuştuk;ama değdi mi değdi.Özlemişiz herkesi.Minnak kuzum unutmuş ananneyi dedeyi.Kalabalıkları önce pek yadırgamadıysa da sonraları arada bir huysuzlandı.Egoş'la oyunlar oynadı,Defdef'in minnaklığını şaşkın şaşkın izledi,bıyıklı dayının bıyığını gösterdi durdu,Annı abisini Eroş abisini Endoş abisini pek bi sevdi,Nönünün Melinin bebişlerine dokundu,bol bol oto koltuğu baktı,her gittiği yerde ne bulduysa tadına baktı,anannesinin mis mamalarını yedi,dedesine cilve yaptı,gezdi,gördü,yedi geldi........
Minnak kızım bu tatil sonrası daha da bir büyüdün. Oyunlar yapmaya başladın bize. Baban başını sağa sola doğru yatırdığında sen de onun gibi yapıyorsun,eline verdiğimiz kapaklı nesnelerin kapağını açıyorsun,yerde bulduğun minik kırıntıları ben sana bakmıyorsam doğru ağzına götürüyor,eğer bakıyorsam bana uzatıyorsun,kitapları daha uzun süre inceliyorsun,çekmeceleri,kapıları açıp açıp kapatıyorsun,twinkle twinkle dediğim zaman bilgisayarı gösteiyorsun(devamlı bilgisayardan dinlettiğim için),masanın,sandalyenin altına girip çıkmaya uğraşıyorsun,kalemle yazmaya çalışıyorsun,kumandayla kanal değiştiriyorsun,bardaktan su içmeye çalışıyorsun,kaşıkla bebeğinin ağzına yemek veriyor,kirpiklerini gösteriyorsun,aa bir de çok güzel mammmaamamm diyorsun.....Ve daha aklıma gelmeyen pek çok şey.
Artık yeni bir oto koltuğu aldık sana. Chicco eletta.Buraya dönüşte uzuuun uzun uyuduğuna göre konforlu olduğunu söyleyebiliriz. Biraz kullan bakalım ona göre yorum yapayım. İyi yatıyor olması,geniş ve yüksek olması bu modeli seçmemizde etken oldu bakalım kullanıp göreceğiz. Güzel yolculuklar yaparız inşallah,kazasız belasız.Bir de ikea mama sandalyesi aldık.Çok güzel oturuyorsun içinde,pek bir kibar. Oldukça kullanışlı ve pratik geldi bana. Hem gezmelere giderken yanımızda taşıyabileceğiz.Güzel mamaları güzel güzel yemen dileğiyle.
Babişinin dişi ağrıyormuş çok,uyumayı deneyecekmiş an itibariyle. Sabaha randevu almış söz dinlemeyip ağrının doruk noktasını bekleyen songüncü babişin. Bu da tarihe not olsun babana.
Minnak kuzu yeni bir dönem daha başladı ve bugün Selmoş teyzene bıraktık seni,görünce gülümsedin,ben de çok mutlu oldum.Selmoş teyzen unutmamış dedi,sevindim. Sanırım bu dönem her gün yarım gün ummum abin veya simoş ablanı görebileceksin biliyorum onları çok seviyorsun. Selmoş teyzeni de. Bakalım hayırlı bir dönem olsun hepimiz adına.
Minnak kızım bu tatil sonrası daha da bir büyüdün. Oyunlar yapmaya başladın bize. Baban başını sağa sola doğru yatırdığında sen de onun gibi yapıyorsun,eline verdiğimiz kapaklı nesnelerin kapağını açıyorsun,yerde bulduğun minik kırıntıları ben sana bakmıyorsam doğru ağzına götürüyor,eğer bakıyorsam bana uzatıyorsun,kitapları daha uzun süre inceliyorsun,çekmeceleri,kapıları açıp açıp kapatıyorsun,twinkle twinkle dediğim zaman bilgisayarı gösteiyorsun(devamlı bilgisayardan dinlettiğim için),masanın,sandalyenin altına girip çıkmaya uğraşıyorsun,kalemle yazmaya çalışıyorsun,kumandayla kanal değiştiriyorsun,bardaktan su içmeye çalışıyorsun,kaşıkla bebeğinin ağzına yemek veriyor,kirpiklerini gösteriyorsun,aa bir de çok güzel mammmaamamm diyorsun.....Ve daha aklıma gelmeyen pek çok şey.
Artık yeni bir oto koltuğu aldık sana. Chicco eletta.Buraya dönüşte uzuuun uzun uyuduğuna göre konforlu olduğunu söyleyebiliriz. Biraz kullan bakalım ona göre yorum yapayım. İyi yatıyor olması,geniş ve yüksek olması bu modeli seçmemizde etken oldu bakalım kullanıp göreceğiz. Güzel yolculuklar yaparız inşallah,kazasız belasız.Bir de ikea mama sandalyesi aldık.Çok güzel oturuyorsun içinde,pek bir kibar. Oldukça kullanışlı ve pratik geldi bana. Hem gezmelere giderken yanımızda taşıyabileceğiz.Güzel mamaları güzel güzel yemen dileğiyle.
Babişinin dişi ağrıyormuş çok,uyumayı deneyecekmiş an itibariyle. Sabaha randevu almış söz dinlemeyip ağrının doruk noktasını bekleyen songüncü babişin. Bu da tarihe not olsun babana.
Minnak kuzu yeni bir dönem daha başladı ve bugün Selmoş teyzene bıraktık seni,görünce gülümsedin,ben de çok mutlu oldum.Selmoş teyzen unutmamış dedi,sevindim. Sanırım bu dönem her gün yarım gün ummum abin veya simoş ablanı görebileceksin biliyorum onları çok seviyorsun. Selmoş teyzeni de. Bakalım hayırlı bir dönem olsun hepimiz adına.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)