31 Aralık 2014 Çarşamba

Eş zamanlı...

Bebekleriyle oynuyor.
-Evimize gidiyoruz,okula da gidiyoruz.Yemeğe gidelim de uyuyalım.Bebeklerimi giydireyim.Anahtarımız nerede?
-Babacığım babacığım susadım,anneciğim susadım.
Ben:Su mu istiyorsun anneciğim.Orada var.
-Ama o kirli su.
-Anne tırtılım nerede? Tıtılımı verir misin anneciğim
Ben:Ses yok.
-Anne hadi verir misin.
Ben :Veririm anneciğim.
-Ama vermiyorsun.(verdim)
-Tıtılımı aşağıya koyar mısın anneciğim.
Ben:Ama kendin koy.
-Ben çocuklarımı hazırlıyorum ama.

24 Kasım 2014 Pazartesi

ŞARKI not:dünyanın en güzel şarkısı olmaya aday

         Bir bir polisler geldiler babama kızarlar alıp giderler......Yüksek sesle,bağırarak,çığırarak her türlü...Çok eğlenceliymiş.Kreşte öğrenmişmiş.Öyle dedi valla ,bebe kişisinin yalancısıyım ben. Hem de bu muhteşem şarkıyı bugün yüzlerce dinlemem yetmezmiş gibi bir de üstüne yüzlerce kez birlikte söylemek zorunda olan solist,o da yetmezmiş gibi bir de sırayla söylemek zorunda bırakılan bir de bağırarak söyleyecek kişi hep ben olan bir assolistim ben.Ben var ya bu kadar yetmezmiş gibi yatağa yatırdıktan sonra "günün nasıl geçti,bugün kreşte en çok niçin mutlu oldun,neye ağladın peki,bugün en çok hangi oyuncakla oynadın kızım,kim gelmemişti,kimler hangi oyuncakla oynuyor", türünden pek sosyolojik- psikolojik sorularına istediği karşılığı alamayan pek bir bilgiç anne ve son olarak da  "şarkı falanda mı öğrenmediniz peki "deme gafletinde bulunmuş bir akıllının tekiyim işte.Ama şimdi nereden bilebilirdim,pimi çekmiş olacağımı...Yatakta,uyumadan önce bağırarak,çığırarak polisler gelmişmiş babasına kızmışmış alıp gitmişlermiş.....Ya hu nasıl bir şarkı bu...Kızımın kulakları mı az duyuyor acep "bir bir biribirilerine bakar bakar bakar dururum,inci gümüş gümüş üstüne" falan olmasın o şarkı dedim,yok dedi.Peki dedim.
       Bir de "aşağıdan yukardan,sağdan soldan" var .Kısa ve öz.Süper şarkılar öğreniyorlar kuzular,bakalım daha neler duyacağız....

13 Kasım 2014 Perşembe

diyalog....

Sütü pek çok seven bir kızım ver pek çok çocuk gibi..
Dün akşam
B- gitmem gerekiyor,gelirken sana kokolu  süt alırım
A-Ama baba doktor kokolu sütü bana yasakladı çocuklu süt al sen en iyisi

A-Anne  bu toka kimin
A - ikimizin ortak
A- bana ortaği  takar misin


12 Kasım 2014 Çarşamba

şu aralar bizim evde2...

şu aralar bizim evde en cok,,,
Büyüdüm büyüdüm ben de büyüdüm annemin gozünde hiç büyümedim şarkisi söyleniyor
Kres arkadaslarim,kücük kızım ve öğretmencilik oyunları oynaniyor.Anne kisisi küçük kiz,bebi kişisi öğretmen ya da anne rolünde günü kapatiyor.
Sabah kalkar kalkmaz bugün tatil mi diye soruluyor.
Bebi kisisi baba tarafindan uyutulmak hatta iki gundur kendisi uyumak istiyor.
Efendim annecim,geliyorum babacimlar havada uçuyor.
Adir,selen,idlal,ülal,engu,ege,agmur,atlıan ve tabiiki derya ögretmen isimleri söyleniyor
Bol bol sürpriz yumurta isteniyor.
Kutu kutu pense oynaniyor.
İtli köfte yemek isteniyor,icli köfte yapma hareketiyle birlikte.
Begenilmeyen kiyafetler giyilmiyor,o pijama yakistirmasi yapilarak baba ikna ediliyor.
Soganli,balli,zencefil ve limonlu karisim tuketiliyor
Suluboya yapiliyor.
Atik malzemeler degerlendiriliyor.sürpriz yumurta kutulari,havlu kagit rulolari,pet şişeler...
Banyo saatleri işkence saati olarak algılaniyor.
B12 vitamininin yüksekligi konusuluyor.
Ve her zamanki gibi gulünüyor eğleniliyor,seviliyor,ağlaniyor,sıkılınıyor...


29 Ekim 2014 Çarşamba

çocuklaaar..

Kendi kendine oynuyor. Babası da kanepeye uzanmış,uyuyor;derken baba uyanıyor.Bizimki soruyor;
A:Baba neden uyandın
B:Sen uyandırdın
A:Ben uyandırmadım ki  ama.Çocuklar kim uyandırdı babayı sen,sen,sen mi uyandırdın yoksa kim uyandırdı bakalım babayı.
A: Tamam şimdi ne yapalım sizle söyleyin bakıyım,ıslak mendil alıp getiriyim şimdi
B:Annen nerede haberin var mı
A:Oraya gitti
A:Çocuklaaar geliyorum
Babası kucağına aldı bizimki ingaa ingaaa ağlıyor
B:Bebeğim ağlama ama
A:Bebekler ağlarki baba
Tekrar oyununa dönüyor
A:Ben öğretmenim çocuklarım tamammı.....................

23 Ekim 2014 Perşembe

ilk toplantı...

           
Kırmızı partisinden..
Araya kocaman bir yaz girdikten sonra tekrar buradayız.Yaz tatili boyunca yaptıklarımızın bir kısmını not aldım aslında ancak düzeltme yapamadığım için genelde hızla yazıp çıktığım için yayınlamadım,bir ara düzenlemek istiyorum bakalım.Bu süre içinde tatlı kızım hızla büyüdü.Tuvalet eğitimini tamamladı ,hatta o tamamlamış zaten sadece bezi çıkarmak düştü bana.Yazın önce Ankara'ya geçtik,öksürük devam ettiği için bronkoskopiyle ilgisi çok yokmuş ve atlattık şükür sonra abimlerle tatil yaptık,Antalya,Muğla civarlarında oradan babanneye geçtik,oradan ananne ve dedeye köye ve buraya.
        Ve bu yılın ikinci büyük gelişmesi de kreş oldu bizim için. Düşündük taşındık bi daha düşündük ve kreşin daha uygun olacağına karar verdik. Sosyalleşmesi ve saatlerinin esnek olması bu kararımızda etkili oldu. Bir de en büyük neden kızımın bu yönde istekli olmasıydı.Kreşe başladığı ilk birkaç gün çok iyiydi de uyuyacaklarını görünce gitmek istememeye başladı. Biz de öğretmeniyle konuştuk,yaşı küçük olduğu için uyumasının olumlu olacağını ancak zorlamayacağını söyledi ve yatağını kaldırdı.Bu arada babanne ve amca gelince,bir de hasta olunca 15-20 gün hiç götürmedik ve uzaklaştı kreşten.Evde sürekli onunla oynayan anne,baba da gitmek istememesinde büyük etken olabilirdi.Sürekli ben küçük kız, o anne.Oyunda dozu biraz kaçırmıştık galiba.Evde oyun var,oynayacak var,yemek var,huzur var,oyuncak desen derya deniz,ben olsam ben de gitmek istemem.Sonrasında bazen tehditler(Seninle oyun oynamıcaz o zaman),bazen konuşmalar(kızım bak  orada ne güzel arkadaşlarınla oynuyuorsun,öğretmenin var..),bazen boyun eğişler(tamam gitme,gitmeyelim) ve kabulleniş. Şimdilerde geç yatıp kalkamadıysa ağlamaklı oluyor.Orada mutlu ancak bırakırken  işte sağı solu belli olmuyor. Biz de orta bir yol bulduk haftanın üç günü yarım gün bir tam gün gidiyor.Aslında oyun grubu gibi oldu.Aslında ben biraz bana da zaman kalsın isterdim ama bunun için henüz küçük ,başka bahara artık.
   Ve başlığımın konusu dün akşam ilk veli toplantımız vardı. Hep küçükler mi büyüklerin dünyasında oalcak bu kez minicik sandalyelerde kocaman bizlerdik.Dün anladımki ben başka bir dünyada yaşıyorum ,tamam biliyordum aslında ne kadar takıntılı  anne baba var,  sosyal medyayı takip ediyorum sonuçta. Ancak yüzyüze karşılaşmak farklıymış. Tamam salam zararlı evet ama ayda bir iki kez yemekle birşey olmaz yahu, evinde verme.(ama tabiiki olmasa daha iyi olur orası ayrı) İş salam değil aslında.Tamam bir yiyecekle sen tanıştırmassın da misafirliğe gittin diyelim,ya da çocuğunu komşuya yolladın ve salam çıktı karşısına alışıcaksa orada da yiyerek alışır.Evde salam istiyormuş sonra; komşuda yiyip de eve gelip isteyebilir aynı şey.Senin vermediğin şeyleri arkadaşının bir doğumgünü partisinde onun annesi verebilir.Bu seferde acaba onlaramı gidip söyleniyorlar bilmem.Bir kere yerse alışırmış. Bence sen zararlı olan yiyecekleri öğretir evinede almassın- kırkyılda bir olsa da  arada bir almalısın,- çocuğuna verirsin bu bilinci,o da yemez. Örneğin cips zararlı bu nedenle tüketmemeliyiz.İllaki yemek istiyorsa 2-3 ayda az miktarla tüketebilir.Yani balığı eline vermemeli,balık tutmayı öğretmeliyiz bence.Mesela babamız kola içiyor arada,ben içmediğimi onun aslında çok zararlı olduğunu söylüyorum kızım da içmiyor.Babası teklif ettiğinde geri çeviriyor.Ne bileyim  havuz keyfi yapacaklarında bir veli yememiş içmemiş suyun sıcaklığına bakmaya gelmiş. Sinemaya gittiklerinde arayan üstüne arayanmış.Ne yemişler,ne içmişler,menünün aynısı çıkıyormuymuş.Deney istediklerinde yapacak deney bulamıyorlarmış.elektrotlarla bilmemnelerle yapılan deneyler gönderiyorlarmış;yahu bunlar daha minicik,kitap okumayı sevmiyormuş napıcakmış...................Doğumgünü pastalarını evde yapın zehirlenme riskini kaldıralım dendiğinde onu da bize yüklemeyin demek neden peki???Dışardakiler sağlıksızdı hani???
   Merak etttim,bunlara takmış olanlar ,çocuklarıyla evde neler yapıyorlar,saatlerce oyun oynama sabrına sahipler mi.Yoksa ne yedi ne yemedi çetelemi tutuyorlar.Bilmiyorum da aşırı detaycı olup pek çok şeyi atlıyormuşuz gibi geliyor,belki ben de öyle yapıyorumdur bilemiyorum..

4 Haziran 2014 Çarşamba

Minik Prenses..

Halasının kuzusu bugün 1 yaşındasın.Hala inanılmaz geliyor bana biliyor musun.Varlığın,iyiki varsın.Minik kafam,kibarcığım,caponişkam, seni çok seviyorum.Güzel yaşların olsun.Bi de o gofretimsi şeyi (hippin)ciddi bir iş yapıyor havasında kemirişini galiba ömrüm boyunca unutmayacağım.

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Görzel hafıza..


Annenin kaşığına mısır,mercimek yapıştırmaca
Hamur yapmaca


Kirpi kardeşin dikenlerini kondurmaca
       Geçen sabah üzerinde nike logosu olan tişörtünü giydirdiğim minnak'ın tepkisi "aa babanınkinin aynısı anne"oldu. O küçüçük logo ne kadar dikkatini çekmişse artık.3gündür babanın benzeri tişörtünü giymek,anne kemerinden takmak istiyor.(Pantolon,eşofman,etek farketmez üzerinde kemer olsun yeter ki:))
saklanmaca,kovalamaca,kaçmaca
        Görsel hafızaya dayalı oyunları çok rahat oynayabiliyor artık 10'lu 12'li eşleştirme oyunlarında eşleştirmeleri yapabiliyor.Yazı yazmaya çalışıyor,annenin babanın kendinin isimlerini yazıyor(Karalama yapıyor tabii,ama heceleyerek yazıyormuş gibi yapıyor),benim okuduğum gibi kitap okumaya çalışıyor.Baktı olmuyor okuyor gibi ağzını kımıldatıyor.Boyamaları daha düzgün yapabiliyor.Yani resmin içini boyuyor en azından.İş bankasının çıkartma kitaplarından aldım,bol bol çıkartma yapıştırıyor.(uz)Gölge eşleştirme oyunlarını hala çok seviyor.Oyun hamuruna bayılıyor.(oyn hamuu nede anne diye en az beş kez soruyor gün içinde).Makas,yapıştırma işleriyle saatlerce uğraşabiliyor.(Uğraşabiliyorum yani. Genelde kesecek bişeyin kalmaması gerekiyor bitmesi için.İşi öğrendim artık ,kesilecek materyali az alıyorum başta)Böyle böyle geçiyor zaman.

20 Mayıs 2014 Salı

ince çizgi,bronkoskopi...

      
             Bugün çok uzun zamandır ilk defa bu kadar korktum. Markete girdik ve minnak kuruyemiş reyonuna gelince orada beklerken fındık istedi.Bende yarısını kırıp verdim;kuruyemiş verirken mutlaka yarım veriyorum ya da daha küçük;ama bu kez bir şekilde soluk borusuna kaçtı.Babası aldı önce,sırtına vurdu,sıktı;sonra ben aldım sırtına vurdum,yumruk yapıp midesine bastırıp,yüzü yere dönük pozisyonda parmağımı soktum ağzına ve sonunda kustu.(burası yanlışmış ama yapmak zorundaydım başka bir şey gelmedi aklıma o an,yani göğsünü sıkıp çıkmasını beklesem belki çıkacaktı bilmiyorum ama ya çıkmazsa)O arada büyük ihtimalle çıktı.Ama tuhaf sesler çıkarmaya devam edince evet biraz panikledik,eşime hastaneye gidelim dedim,aracele çıktık ve gittik bu arada yolda ben bir iki kere midesine baskı uyguladım,belki de o ara kendine geldi bilmiyorum.Öksürdü,ağlamaklı oldu,bu arada hastaneye varmıştık ama emindim iyiydi artık.Yine de baktılar,filmini çektiler bir şey çıkmadı.(7mayıs2014)
          Zor günler geçiriyoruz yine güzel kızım şu aralar. Bir maden,patlama ve yüzlerce kaybedilen insan.Ne desem bilemediğim.Allah geride kalanlarına sabır versin;çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor.
          Zor günlere eklenen kişisel bir de fındık hikayemiz var. Geçen perşembe yaşadığımız fındık hikayesi meğerse bitmemiş. 13 Mayıs'ta abimlerin önerisi,Minnak'ın da öksürüğünğn devam etmesi üzerine Buranın araştırma hastanesine götürdük.Göğüsünü dinlediler,röntgen çektiler ve öykümüzü dinlediler ve doktor fındığın akciğerine kaçmış olabileceğinden şüphlendi.Hemen yatış yapalım ve bronkoskopi yapalım dedi.Ağabey
mi aradım o da Ankaraya gelin dedi.Gittiğimiz gece ,gece boyunca minnak kuzu uyuyamadı.O nasıl bir öksürüktü ki boğulur gibi,nefessiz bırakana kadar.Perşembe sabah HAcettepe'ye yatışı yapıldı.Genel anestezi ile Bronkoskopi yapıldı ve gerçekten akciğerine kaçmış olan fındığı çıkarttılar. İki buçuk gün hastanede kaldık. Antibiyotik tedavisi aldı.Cumartesi akşam üzeri çıktık.Hastanede kaldığımız günler boyunca akıllı kuzu pek problem çıkarmadı.Yanında ben olduğum sürece her şey yolundaydı. Bir de oyun odası vardı ki çıkmak istemedi.Oyun odasını kapatacaklarmış,inanılmaz derecede üzüldüm.Orada uzun günler boyunca tedavi alan minnak kuzular için paha biçilmez bir yer orası.Ateşin orta yerinde serinleten su gibi. Tatlı öğretmeni,zevkli kitapları,hayallere hitap eden oyuncakları ile.Hastane ortamından hayaller dünyasına geçilen bir oda.İlk kaldığımız oda da Mikail abisi vardı.15 yaşında.Ama olgunluk yaşı 40. Ali abisi vardı.Irmak İnci vardı,Sinem vardı.Irmak ne yaparsa minnak da onu yapmak istiyordu.  Irmak annesinin elinden tutmuş yürüyorsa bana anne elimden tut diyordu,arkalarından biz de yürüyorduk.Minik bebekler vardı,yataklarında,ağlayan,hep ağlayan.Öyle işte.Çocuklar ,bebekler tez zamanda iyileşir çıkarlar umarım. Zor çok zor,Allah yardımcıları olsun.Orası farklı bir dünya.
       Hastaneden çıktıktan sonra oyun parkına götürdük minnakı.Çok mutluydu.Sanırım hastaneyle ilgili kötü bir an kalmadı hafızasında.Ede abisi,Edesi,Dednesi,Eggisi ile çocuklar içinde olmanın keyfini yaşadı.Bol bol trene bindi.Babasına Ama benim aabam (araba)nerede diye sordu bolca. Dönmek istemedi,Her gördüğünden istedi.Paramız bitti,biraz çalışmamız gerekli,yarın baba işe gidecek,anne de işe gidecek deyince ben de annanneye gitcem dedi.Anlaşmayı sağladık.

16 Nisan 2014 Çarşamba

6 Nisan 2014 Pazar

diyaloglardan...

*ben noel baba oldum(anne)
-yok anne sen nolbaba diil  sen anne annee ben nolbaba oodum

*aşkımmutfağı yeni sildim aslında girmesen şimdi oraya
-(babasından önce mutfak kapısına koşan minnak kapıda bekçilik yaparak) yok baba anne eni iidi oaayı git git

*Çok sıcaktı ya dışarısı
*Belli yanakları yanmış (Yanaklarını yandığını düşünen minnak ağalamaya başlar)

-Kızım ama şimdi parka gidemeyiz
*Akkam oodu anne (akşam oldu) Aynı günün sabahı erkenden de saba oodu anne kak nidalarıyla uyandık.

*Evet kızım kitabın nerede
-bimmem(bilmem)

*Güzel olmuş mu kızım yemek
-ok gücel olmuc anne eine calık(eline sağlık)

*Ece bebeğin nerde kızım
-Ece ok anne, o annanne de,ditmiş.

*Uyuyalım mı
-Ben cüt içcem,oada içicem

*Süt bitti uyku zamanı
-vak vak annat anne(anne anlatır,küçük vakvakı)
-kaaga annat anne(bu da biter,karga ve kurnaz tilki)
-il annat anne(tata ile titi fil uydurması)
*Hadi bakalım artık uyku vakti bitti.Döner,konuşur,öper,karnını ovalatır ve uyuur.

*İpek ablanlara gideceğiz hazırlanalım hadi
-İiki doodun apıcas  (İyiki doğdun yapacağız)

*(Banyoya girmek isteyen minnak kapıyı zorlar) Ne yapacaksın orada kızım
-Ben dicimi ficalıcam anne(dişimi fırçalayacağım)

*Halası internetten görüntülü konuşmada  bize gel hadi denize girelim diyor
-Akkam yok ama benim akkam yok(ayakkabısı yokmuş ama) şapkasız,ayakkabısız,çantasız çıkmaz abi

*Mööcük kirlendi kızım parkta
 -(Dooğru çamaşır makinasına götürüp) ıkaalım anne onu(yıkayalım anne onu)

15 Mart 2014 Cumartesi

Pişir mi?

      Önceki gün kuzuyla birlikte gözleme,bazlama türü hamur açtık,birlikte,önce benim açtıklarımı sonra onun açtıklarını pişirdik ve güzelce yedik. Ertesi gün sabah, oyun hamuruyla oynayan kuzu küçük yassı hale getirdiği üzerine çizgiler yaptığı hamurla mutfağa yanıma geldi ve;
    _Anne a onu pisiy
    -Kızım ama o yenmez ki ben sana gerçek hamur yaparım onu pişiririz olur mu
    -Ama anneeee:)

5 Mart 2014 Çarşamba

2 yaş...

Güzel kızım,
Sen doğdun ben anne oldum. Doğduğunda ki  fotoğraflara bakıyoruz da babanla sanki hiç o günler yaşanmamış gibi.Oysaki öyle çok doymaya çalışmıştık ki o hallerine. Doyulmuyormuş  yine de.
Sen büyüdün ben küçüldüm;ortalarda buluştuk.Çocukluğumun evcilik oyunlarını getirdin yeniden hayatımıza,sen anne oldun ben bebek.Sen doktor oldun ben hasta.
Yazacak anlatacak kelime yok sana olan hislerimi.SENİ SEVİYORUZ,SENİ ÇOK SEVİYORUZ İYİKİ DOĞMUŞUN İYİKİ VAR OLMUŞUN.,
Akşam sana tata,titi ve anne fili anlatıp üzerine bir de vak vak annat anne diyorsun onu da bitirdikten sonra beni öpüp öpüp öpüyorsun ya bitiyorum.

11 Şubat 2014 Salı

Diyaloglardan...

*Bunu nereye atayım kızım
-Anne onu töpe at,anne töp oda,anne onu at gel
*Attım kızım
-Amam anne
*Kızım neden ellerini boyadın
-Ama annee(bugünlerde en çok kullandığı bağlaç ama)
*Dişlerini fırçaladın mı bitti mi
-ok ok(yokmuş)
*Ellerine yazı yazmayacaksan veririm kalemlerini
-tamam anne azmıcam anne
-Anne ıl uldum anne,töpe at anne
oogal:portakal emma;elma   edet;çilek  Itı;mısır   Abbed;Tablet
-Emmek emicem anne(ekmek yemeyecekmiş)
-apatma anne aç aç onu aç
-ok anne ittemiom(istemiyormuş)
-baba al onu
-anne oda otu(anne orada otur)
-öccük babada(bağlaçları bazen sonradan ekleyerek kullanıyor) öccük baba  da anne(gözlük)


abba olmuş..

*Ece çok küçük daha bebek değil mi kızım,sen büyüdün,kocaman oldun
-Abba oldum ben
(abba olmuş büyümüş de)
*hadi saklambaç oynayalım(gözlerini kapatıp)
-bi iki üt döt bet aatı
-anne abbet ve  ooda(tableti istiyor)

30 Ocak 2014 Perşembe

Başlamalı mı başlamamalı mı bilemedim

Dün ilk defa bilinçli olarak tuvalete yapmak istedi  çiişş dedi tuvalete tuttum yaptı,ka ka dedi tuvalete yaptı.Sifonu çekti,ellerini yıkadı.Acaba tuvalet eğitimine mi başlasam bilemedim. Yazın başlamayı düşünüyordum aslında sömestr tatilinde evde olmayacağımız için.Ama babamızın geçmeyen boyun tutukluğu nedeniyle gidemeyecek gibiyiz keşke başlasaymışım,epey yol alırdık.Başlasam şimdi ama ya gidersek,yarım kalırsa,yok yok başlamayayım...En zor mevzu buymuş sanırım.

22 Ocak 2014 Çarşamba

Tuvalet mevzuları

*Anne çişşşş
-Çişin mi geldi kızım
*Eyet
-Hadi gel tuvalete yap
*Klazote oturan minnak yaklaşık 10dk.tuvalet kağıdıyla oynar oynar oynar ama  yapmadan kalkar.
*Annee çişşş
-Hadi tuvalete gidelim
Yine aynı sahne üzerinde aynı oyun oynanır.Bi ışık var da ben yeteri kadar sabırlı değilim bu konuda galiba.Yani sonuç olarak tuvalet ortamı hiç de matah bir şey değil.Yok yok yaza kadar yolu var bu işin,hem kışın vakti üşütür müşütür ama öyle değil mi:)

İletişiyoruz......

*Annee
-Efendim Kızım
*Mamma mama mama mama
-Biraz önce muz yedin ya
*Mamama
-Ne yemek istiyorsun
*Et emek ittiyoum(Ne yapsın garibim çikolata,şeker,gofreti bilmeyince et istiyor:9
   Bu diyalog akşamın saat onunda olunca şaşakalan anne,iyiki buzlukta köfteleri var diye düşünerek,köfteleri pişirir getirir güzel kızı bir güzel yer bitirir.Bir yandan da bir obur mu yetiştirdim acaba diye kendini sorgular.(14,5 kilo civarlarında seyrediyor kendisi)

20 Ocak 2014 Pazartesi

Kimler geldi kimler..

        Ankara'dan abim gelmiş evde bir bayram havası...Evet evet bu hafta dayımız,Nönümüz,Egoşumuz ve Ecoşumuz geldiii.Yılbaşı bizim işimize yaradı. Bizim zuzu ortalarda kelebek gibi uçtu durdu.Bir Ege abisi bir Ecoş  bebisi üstüne dayıcık ve nönücük ooo değmeyin keyfine.Yedik,içtik,oturduk.Bu kez çocuklardan yana çok şanslıydık.Yazın aksine pek bir uyumlulardı. Egoş abimiz Bizim minnakı mümkün olduğunca idare ederken,bizim minnak da Ecoş bebişi pek rahatsız etmedi.Artık çok küçük olmaması da minnakın onu oyuncak bebek olarak görmemesini sağladı.Küçükler büyüdü,büyükler küçüklerin halinden anlar oldu ne de güzel oldu.Çoluk çocuk kocaman bir aile olmuşuz vay be.Güzeldi.
      Bizim minnak bu aralar ne yapmakta peki,ya da neler yapmamakta;
      Her günümüze ayrı bir güzellik katmaya devam etmekte.Şu aralar boya kalemleri en büyük favorisi olmaya devam etmekte. Büyük bir resim defterine ressam edasıyla soyut çalışmalar çiziktirmekte.Dün itibariyle bilinçli olarak ilk dairesini çizmiş bulunmakta.Yani ben çizdikten sonra bana bakarak çizdiği ilk daire.İçine göz olarak yaptığımız noktaları ağız kısmına yapmaya devam etse de içinde bir ressam saklıdır diye umut etmeye devam edeceğim:)Tabii bu eylem sadece resim kağıdıyla sınırlı kalmayıp,eller başta olmak üzere özellikle oje niyetine tırnaklar,yerler,üst baş,bebeklerin kafası gözü,kitaplar da bu işten nasibini almakta.Ve hatta benim ellerim de.Kızdığım da ise beni öpücüklere boğarak eylemi devam ettirmekte.Dün bi taraftan bana öpücük atarak bir taraftan ellerini boyamaya devam ederek olayı doruk noktasına ulaştırmış oldu. İyi ki kalemler yıkanabilir cinsten de sorun olmuyor.
     Konuşmada o kadar ilerleme kaydetmese de şarkı söyleme konusunda süper:) Şekilleri tanıyor.Owlie boo sitesinde ki kare,daire gibi şekillerinden uygun olanları bulup hayvan kafeslerini açabiliyor.Hayvanları gölgeleriyle eşleştirebiliyor. Kitapları hala çok seviyor.En son kitaplarımız;Sihirli fasülye,kırmızı başlıklı kız ve Evde,Aç tırtıl adlı kitaplarımız.Sırada bekleyen çok kitap var daha. Biraz daha yazarsam okula geç kalacağım bitirsem iyi olur.Babamız maç dolayısıyla şehir dışında büyük başarılara imza atmakta:))