29 Ekim 2014 Çarşamba

çocuklaaar..

Kendi kendine oynuyor. Babası da kanepeye uzanmış,uyuyor;derken baba uyanıyor.Bizimki soruyor;
A:Baba neden uyandın
B:Sen uyandırdın
A:Ben uyandırmadım ki  ama.Çocuklar kim uyandırdı babayı sen,sen,sen mi uyandırdın yoksa kim uyandırdı bakalım babayı.
A: Tamam şimdi ne yapalım sizle söyleyin bakıyım,ıslak mendil alıp getiriyim şimdi
B:Annen nerede haberin var mı
A:Oraya gitti
A:Çocuklaaar geliyorum
Babası kucağına aldı bizimki ingaa ingaaa ağlıyor
B:Bebeğim ağlama ama
A:Bebekler ağlarki baba
Tekrar oyununa dönüyor
A:Ben öğretmenim çocuklarım tamammı.....................

23 Ekim 2014 Perşembe

ilk toplantı...

           
Kırmızı partisinden..
Araya kocaman bir yaz girdikten sonra tekrar buradayız.Yaz tatili boyunca yaptıklarımızın bir kısmını not aldım aslında ancak düzeltme yapamadığım için genelde hızla yazıp çıktığım için yayınlamadım,bir ara düzenlemek istiyorum bakalım.Bu süre içinde tatlı kızım hızla büyüdü.Tuvalet eğitimini tamamladı ,hatta o tamamlamış zaten sadece bezi çıkarmak düştü bana.Yazın önce Ankara'ya geçtik,öksürük devam ettiği için bronkoskopiyle ilgisi çok yokmuş ve atlattık şükür sonra abimlerle tatil yaptık,Antalya,Muğla civarlarında oradan babanneye geçtik,oradan ananne ve dedeye köye ve buraya.
        Ve bu yılın ikinci büyük gelişmesi de kreş oldu bizim için. Düşündük taşındık bi daha düşündük ve kreşin daha uygun olacağına karar verdik. Sosyalleşmesi ve saatlerinin esnek olması bu kararımızda etkili oldu. Bir de en büyük neden kızımın bu yönde istekli olmasıydı.Kreşe başladığı ilk birkaç gün çok iyiydi de uyuyacaklarını görünce gitmek istememeye başladı. Biz de öğretmeniyle konuştuk,yaşı küçük olduğu için uyumasının olumlu olacağını ancak zorlamayacağını söyledi ve yatağını kaldırdı.Bu arada babanne ve amca gelince,bir de hasta olunca 15-20 gün hiç götürmedik ve uzaklaştı kreşten.Evde sürekli onunla oynayan anne,baba da gitmek istememesinde büyük etken olabilirdi.Sürekli ben küçük kız, o anne.Oyunda dozu biraz kaçırmıştık galiba.Evde oyun var,oynayacak var,yemek var,huzur var,oyuncak desen derya deniz,ben olsam ben de gitmek istemem.Sonrasında bazen tehditler(Seninle oyun oynamıcaz o zaman),bazen konuşmalar(kızım bak  orada ne güzel arkadaşlarınla oynuyuorsun,öğretmenin var..),bazen boyun eğişler(tamam gitme,gitmeyelim) ve kabulleniş. Şimdilerde geç yatıp kalkamadıysa ağlamaklı oluyor.Orada mutlu ancak bırakırken  işte sağı solu belli olmuyor. Biz de orta bir yol bulduk haftanın üç günü yarım gün bir tam gün gidiyor.Aslında oyun grubu gibi oldu.Aslında ben biraz bana da zaman kalsın isterdim ama bunun için henüz küçük ,başka bahara artık.
   Ve başlığımın konusu dün akşam ilk veli toplantımız vardı. Hep küçükler mi büyüklerin dünyasında oalcak bu kez minicik sandalyelerde kocaman bizlerdik.Dün anladımki ben başka bir dünyada yaşıyorum ,tamam biliyordum aslında ne kadar takıntılı  anne baba var,  sosyal medyayı takip ediyorum sonuçta. Ancak yüzyüze karşılaşmak farklıymış. Tamam salam zararlı evet ama ayda bir iki kez yemekle birşey olmaz yahu, evinde verme.(ama tabiiki olmasa daha iyi olur orası ayrı) İş salam değil aslında.Tamam bir yiyecekle sen tanıştırmassın da misafirliğe gittin diyelim,ya da çocuğunu komşuya yolladın ve salam çıktı karşısına alışıcaksa orada da yiyerek alışır.Evde salam istiyormuş sonra; komşuda yiyip de eve gelip isteyebilir aynı şey.Senin vermediğin şeyleri arkadaşının bir doğumgünü partisinde onun annesi verebilir.Bu seferde acaba onlaramı gidip söyleniyorlar bilmem.Bir kere yerse alışırmış. Bence sen zararlı olan yiyecekleri öğretir evinede almassın- kırkyılda bir olsa da  arada bir almalısın,- çocuğuna verirsin bu bilinci,o da yemez. Örneğin cips zararlı bu nedenle tüketmemeliyiz.İllaki yemek istiyorsa 2-3 ayda az miktarla tüketebilir.Yani balığı eline vermemeli,balık tutmayı öğretmeliyiz bence.Mesela babamız kola içiyor arada,ben içmediğimi onun aslında çok zararlı olduğunu söylüyorum kızım da içmiyor.Babası teklif ettiğinde geri çeviriyor.Ne bileyim  havuz keyfi yapacaklarında bir veli yememiş içmemiş suyun sıcaklığına bakmaya gelmiş. Sinemaya gittiklerinde arayan üstüne arayanmış.Ne yemişler,ne içmişler,menünün aynısı çıkıyormuymuş.Deney istediklerinde yapacak deney bulamıyorlarmış.elektrotlarla bilmemnelerle yapılan deneyler gönderiyorlarmış;yahu bunlar daha minicik,kitap okumayı sevmiyormuş napıcakmış...................Doğumgünü pastalarını evde yapın zehirlenme riskini kaldıralım dendiğinde onu da bize yüklemeyin demek neden peki???Dışardakiler sağlıksızdı hani???
   Merak etttim,bunlara takmış olanlar ,çocuklarıyla evde neler yapıyorlar,saatlerce oyun oynama sabrına sahipler mi.Yoksa ne yedi ne yemedi çetelemi tutuyorlar.Bilmiyorum da aşırı detaycı olup pek çok şeyi atlıyormuşuz gibi geliyor,belki ben de öyle yapıyorumdur bilemiyorum..